Blog

Türkiye'de Yenilenebilir Enerji Kaynakları ve Çevresel Etkileri Nelerdir?

Türkiye'de Yenilenebilir Enerji Kaynakları ve Çevresel Etkileri Nelerdir?

Günümüzde sanayileşmenin ve şehirleşmenin bir sonucu olarak enerjiye olan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır. Enerji ihtiyacının artması ile birlikte enerji üretiminde kullanılan tükenilebilir olarak nitelendirilen fosil yakıtların da kaynakları azalmaktadır. Kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtların kullanılması hem çevreye zarar verir hem de ülke ekonomisine yük getirir.

Doğada kendini yenileyememesi nedeniyle fosil yakıtların da tükenmeye başladığı günümüzde ülkeler yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelme durumuna geçmiştir. Isınma, elektrik üretimi, ulaşım ve endüstriyel faaliyetler gibi çok fazla alanda kullanılabilen yenilenebilir enerji kaynakları sayesinde ülke ekonomisinin dışa bağımlılığı azalır, ülke kendi çabasıyla kalkınma olanağına sahip olur. Bu özellikle doğal kaynaklar bakımın zengin olanaklara sahip olan Türkiye için önemli bir kalkınma fırsatıdır.

Yenilenebilir Enerji Nedir?

Doğada kendini zaman içerisinde yenileyen ve hiç tükenmeyen güneş, rüzgâr, dalga, bitkisel atık gibi doğal kaynakların kullanılması ile üretilen enerjiye yenilenebilir enerji adı verilir. Fosil kaynaklar ozonun delinmesi, küresel ısınma, iklim değişikliği ve doğanın tüketilmesi gibi ciddi zararlara yol açar. Yenilenebilir enerji kaynakları ise düşük maliyetlidir, çevre dostudur, temiz ve yerlidir. Bu yüzden fosil yakıtlara dayalı enerjinin yerini almaya başlamıştır. Gelecek nesillere de doğal mirasın aktarılabilmesi, çevrenin korunması ve ucuza enerji elde edilebilmesi amacıyla yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık verilmesi bir zorunluluktur.

Yenilenebilir enerji kaynağı türleri şöyledir:

  • Rüzgâr enerjisi
  • Güneş enerjisi
  • Hidroelektrik enerjisi
  • Jeotermal enerji
  • Dalga enerjisi
  • Biokütle enerjisi
  • Hidrojen enerjisi

 

Türkiye’deki Yenilenebilir Enerji Kaynakları ve Çevreye Olan Etkileri Nelerdir?

Fosil yakıtların tükenmeye yüz tuttuğu bilinen bir gerçektir. Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler yoğun bir enerji üretimine ihtiyaç duymaktadır. Enerji üretiminin artması sayesinde sanayi üretimi ve endüstrileşme de desteklenebilir. Türkiye ihtiyacı olan enerjinin büyük bir kısmını ithalat yolu ile temin etmektedir. Bu durum da cari açığa, ekonomik bağımlılığa ve iktisadı sorunlara yol açmaktadır.

Türkiye 36° – 42° güney paraleller ile 26° – 45° doğu meridyenleri arasında yer alan bir konumdadır. Bu sayede dört mevsimi de yaşar. Güneş enerjisi, hidrolik enerji, jeotermal enerji ile rüzgâr enerjisi gibi doğal enerji kaynakları bakımından yüksek bir potansiyele sahiptir. Sahip olunan doğal kaynakların değerlendirilmesi sayesinde hem yeni iş kolları yaratılmış olur hem ülke ekonomisi desteklenir. Söz konusu doğal kaynakların değerlendirilmesi için gerekli yasal mevzuat oluşturulmuştur. Yapılan yatırımların sonucunda yenilenebilir enerji üretiminde önemli ölçüde yol kat edilmiştir.

Türkiye’de bulunan yenilenebilir enerji kaynakları ile çevresel etkileri şöyledir:

Güneş Enerjisi

Türkiye’de en çok kullanılan yenilenebilir enerji kaynaklarının başında güneş enerjisi gelir. Türkiye dört mevsimi yaşayan bir ülkedir ve yılın yaklaşık olarak 114 gününde yoğun olarak güneş ışınlarına maruz kalır. Güneş ışınlarının çoğunlukla dik açı ile gelmesi sayesinde bu kaynak kullanılarak enerji üretimi yüksek verimliliğe sahiptir. Bu oldukça yüksek bir rakamdır. Yapılan araştırmalara göre günlük 7,5 saat ve yıllık 2.737 saat olmak üzere güneşlenme süresi mevcuttur.

Türkiye’de 7 adet coğrafi bölge arasında güneş ışınlarına en çok maruz kalan bölge Güney Doğu Anadolu Bölgesi’dir. Bunun ardından Akdeniz Bölgesi ve Doğu Anadolu Bölgesi gelmektedir. Güneşlenme sürelerinin fazla olması sebebiyle özellikle ve güney ile batı kesimlere pek çok güneş enerjisi santrali kurulmuştur. Güneşten elde edilen elektrik enerjisi hem ısıtmada, sanayide hem de seracılıkta kullanılır. Geniş düzlüklere kurulan güneş panelleri sayesinde elektrik enerjisi depolanır ve kalanı da ihtiyaç duyan bölgelere aktarılır. Güneş enerjisinden en fazla elektrik üretilen ay Haziran iken en düşük seviyede elektrik elde edilen ay ise Aralık’tır.

Rüzgâr Enerjisi

Bu yenilenebilir enerji türü Türkiye’de güneş enerjisi gibi oldukça yaygın bir kullanım ağına sahiptir. Özellikle Marmara Bölgesi ile İç Anadolu Bölgesi’nde rüzgar enerjisi santralleri sık olarak bulunur. Rüzgâr enerjisinden elektrik üretilebilmesi için denize yakın bulunan geniş düzlüklere ihtiyaç duyulur. Bu özellikteki alanlara kurulan pervaneler sayesinde elektrik enerjisi elde edilir. Türkiye doğu, batı, kuzey ve güney olmak üzere dört yönden de rüzgar almaya açıktır. Bu sayede de yüksek bir potansiyele sahiptir. Rüzgardan daha çok yararlanmak için kurulan santrallerin sayısı arttırılmalıdır.

Hidroelektrik Enerjisi

Güneş enerjisi gibi hidroelektrik enerjisi de Türkiye’de en çok kurulan yenilenebilir enerji santralleri arasında yer alır. Türkiye coğrafi yapısı gereği hem su kaynakları bakımından zengin hem de engebeli kara yapısına sahiptir. Yüksekten akan su sayesinde elektrik enerjisi üretilebilir. Türkiye’nin pek çok yerinde hidroelektrik santraller ve barajlar bulunur. Zengin su kaynakları ve akarsular sayesinde yoğun bir şekilde elektrik üretimi gerçekleştirilir. Ülkenin elektrik ihtiyacını karşılayan en büyük ikinci enerji kaynağı olarak hidroelektrik santraller kabul edilir. Hidroelektrik enerjisi üretilerek akan su değerlendirilir, üretim faaliyetleri desteklenir, istihdam artar ve enerji ithalatına ayrılan bütçe azalır.

Biyokütle Enerjisi

Bitkisel ve hayvansal atıkların dönüştürülmesi suretiyle elde edilen enerji çeşididir. Biyokütle enerjisi Türkiye’de daha az kullanılan bir yenilenebilir enerji türüdür. Doğal kaynaklardaki karbon ile azot dengesi kullanılarak biyodizel ve biyogaz gibi yakıtlar üretilir. Türkiye’de ayçiçeğiler dönüştürülerek biyodizel üretilir. Bu bitkiye ek olarak buğday, mısır ve gübrede kullanılır. Ayrıca çöplerin ve tarım gibi diğer atıkların yakılması suretiyle de biyokütle enerjisi üretilmektedir. Biyokütle enerjisi elde edilebilmesi için biyolojik ve kimyasal araştırma geliştirme çalışmalarının yürütülmesi gerekir. Ne yazık ki Türkiye bu alanda henüz tam olarak yetkinleşememiştir.

Jeotermal Enerji

Çok yönlü olarak kullanılabilen bir yenilenebilir enerji kaynağıdır. Yeraltından çıkan sıcak su ve buhar sayesinde enerji üretilir. Türkiye coğrafi konumunun bir sonucu olarak pek çok fay hattının ortasında yer almaktadır. Depremler ile hareket halinde olan fay hatlarından sızan sıcak su ve su buharı enerji üretiminde kullanılır. En çok Ege Bölgesi ile Marmara Bölgesi jeotermal kaynak yönünden zengindir. Bu bölgeler fay kırıkları sürekli olarak hareket eder. Devamlı olan sıcak su akıntıları sayesinde buharla çalışan araç gereçler, endüstriyel makineler kullanılır, hanenin ısınma ihtiyacı giderilir.