Blog

Enerjide Dijital Dönüşüm Nedir?

Enerjide Dijital Dönüşüm Nedir?

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte “dijital” kelimesi artık hayatımızın her yerinde varlığını hissettiriyor. Artık manuel olarak yapılan çoğu iş dijitale dönüşüm gösterebiliyor. Bu dönüşümün her sektöre yansıması şüphesiz olumlu oluyor. En büyük katkılardan biri zaman tasarrufu oluyor. Bir günü 24 saate sığdırmakta zorlandığımız yeni dünya düzeninde zaman altın değerinde. Dijital döngü sayesinde eskiden uzun saatler süren işler artık “bi’tık” ile kolaylıkla kotarılabiliyor. Dönüşümün dijital alanda hızlanması aynı zamanda minimum insan gücüyle maksimum verim elde edilmesini sağlıyor. Hal böyle olunca insan gücü yükü azalıyor ve verim doğru oranda artıyor. Eskiden birden fazla işin, birden fazla kişi tarafından, birden fazla günde yapılması tarih oldu; yeni dünya düzenin birkaç komut ile dijital olarak pek çok işi aynı anda yapmak mümkün oldu. Dijital dönüşümün en büyük katkılarından biri iş sektöründe oluyor. Gelişen makineler, gelişen teknolojiler sayesinde seri üretim imkânı doğuyor. Enerji alanında çığ gibi büyüyen dijital dönüşüm, beraberinde pek çok faydayı ve kaynağı da sunuyor. Enerji ve dijital dönüşüm arasında bir köprü kurmadan önce dijital dönüşüm nedir kısaca bahsederek başlayalım yazımıza.

Dijital dönüşüm nedir, kısaca…

Toplumsal ve sektörel gereksinimlere, dijital teknolojilerin entegre edilmesi, dijital dönüşümün temel mantığını oluşturur. İş akışlarının ve kültürünün gelişmesi ve değişmesi de dijital dönüşümün bir parçasını oluşturur. Dijital dönüşümün kalbi yaratıcılık ve inovasyondur. Geleneksel yöntemlerden daha verimli sonuçlar ortaya çıkarmak amacıyla gelişen ve her yeni gün gelişmeye devam eden bir dönüşüm sürecidir. Dijital dönüşümün bir süresi yoktur, teknoloji ilerledikçe kabuk değiştirmeye ve kendini yenilemeye devam edecektir. Dijital dönüşümün mihenk taşlarından birini internetin icadı oluşturur demek mümkündür. İnternet icat edilmeden önce birçok bilim insanı dünya çapındaki bilgi ağlarının varlığını tahmin ediyordu. Diğer bir deyişle “kablosuz dünya” fikri aslında çok uzak bir kavram değildi. 1900’lü yılların başında Nicola Tesla ile başlayan kablosuz dünya fikri, günümüze doğru emin adımlarla ilerledi ve artık teknolojinin temeli haline geldi. Dijitalleşme, mevcut iş modellerini ve tüketim kalıplarını dönüştürmeye fırsat sağladı. Dijitalleşmenin teknik alt yapısı gelişmeye ve kendini yenilemeye devam ediyor. Toplumun dijital dönüşümü de insanların günlük yaşamda dijital teknolojileri kullanması ile devam ediyor.

Dijital dönüşüm örnekleri

Dijital dönüşüme pek çok örnek vermek mümkündür. Yukarıda da sözünü ettiğimiz gibi bu süreç internetin icadından günümüze kadar geldi. Dijital dönüşümün son yıllardaki popüler örneklerinden biri yapay zekâ teknolojisi olabilir. Yapay zekâ nedir kısaca değinelim. Yapay zekâ, bir bilgisayarın da bilgisayar kontrolündeki bir robotun çeşitli faaliyetleri tıpkı bir insan gibi yapmasını ifade eden bir teknolojidir. Ses ve görüntü tanıma, sürücüsüz araba, bilgisayar oyunları, denetim sistemleri ve benzeri gibi oldukça geniş bir alana hitap eder. Nesnelerin interneti de bir diğer dijital dönüşüm örneği olabilir. Dünya üzerindeki tüm cihazların, birbiriyle ve insanlarla iletişim halinde olmasını tanımlayan bir kavramdır. Nesnelerin internetini günümüzde pek çok alanda kullanmak mümkündür; e-sağlık uygulamalarından akıllı ev teknolojilerine kadar pek çok alanda nesnelerin internetini görmek mümkündür. Elbette dijital dönüşüm denince akla ilk gelenlerden biri sanal gerçeklik. Sanal gerçeklik, gerçek ve sanal dünyaların birbiriyle kombinasyonunu ifade eden bir kavramdır. Bir diğer deyişle sanal ve hayalin birleşmesi anlamına gelir.

Enerjide dijitalleşmenin önemi

Dijitalleşme, değişen iş ve Pazar ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla iş süreçlerindeki nesnelerin, dijital ortama geçişimi ifade eden bir kavram olarak karşımıza çıkar. Dijitalleşebilen her şeyin, dijital entegrasyonu mümkündür. Dijital dönüşüm, yaptığımız işlerin kullandığımız yazılım ve servislerle bağlantı kurmasını sağlayan bir köprü niteliğindedir. Dijitalleşmenin hem çalışan hem işletmeler için büyük yararları vardır. Sadece verimi arttırmakla kalmaz aynı zamanda işlerin hatasız ilerlemesini de sağlar. Hemen hemen tüm sektörlerde dijitalleşmenin yararlarını görmek mümkündür. Enerji sektörü de bunlardan biridir. Buhar gücünün hayata geçmesi ile başlayan süreç, teknolojinin hızı ile birlikte rüzgârına devam etmektedir. Dijital gücün yaygınlaşması, pek çok alanda iş yapma süreçlerini de olumlu yönde değiştirmiştir. Enerji sektöründe de ihtiyaçların giderilmesi için dijital çözümler ortaya çıkmıştır. Dünyadan özellikle enerji sektöründe yapılan dijitalleşmeler ile önemli adımlar atılmıştır. Dijital dönüşüm elektrik sistemlerine de yansımıştır. Büyüyen üretim, iletim ve dağıtım işlemleri eski modelleri yetersiz kılınca, artık dijitalleşme yönünde gelişmeler dikkat çekici bir hale geldi. Yeni teknolojiler ve bu teknolojilerin etkin, doğru ve çözüm odaklı kullanılabilmesi için dijital dönüşüm gereklidir. Akıllı şebekeler inşa etmek, yenilenebilir enerji kaynaklarının tüm süreçlerini yönetmek, uçtan uca yönetimi sağlayabilmek ve tüm bu entegrasyonu kusursuz bir şekilde yönetebilmek için dijital dönüşümden faydalanmak gerekir. Enerji eskiden tek yönlü iletim, dağıtım ve tüketim şeklindeydi ancak günümüzde enerji akışı artık ağ yapısına dönüşür hale geldi. Aylık, yıllık faturalardan sonra artık günümüzde haftalık, günlük, saatlik veri akışı elde etmek mümkün hale geldi. Teknolojinin dijitalleşmede kullanımı sadece enerji sektöründe değil akıllı ulaşım, akıllı şehir, akıllı sağlık, akıllı tarım gibi pek çok uygulamada karşımıza çıkıyor. Bu sayede gelişim durmuyor ve kabuk değiştirerek her çağa adapte olmaya devam ediyor.