Ekosistem Nedir? Ekosistem Bozulursa Ne Olur?
İnsan yaşamı ve doğal yaşam birbirine kenetli bir zincirin halkasını oluşturur. Zincirlerin birinde kopukluk oldu mu hepsi etkilenir. Doğa çeşitli dengeler üzerine kuruludur. İnsanın çevreyle oluşturduğu ilişki, doğanın en büyük dengelerinden biridir. Bugün doğanın dengelerinden biri sayılabilen ekosistemden bahsedeceğiz. Öncelikle ekosistem ne demek kısaca değinelim. Belirli bir alanda bulunan canlılar ve bunları saran cansız çevrenin karşılıklı ilişkileri ile ekosistem meydana gelir. Ekosistem, süreklilik arz eden ekolojik bir sistemdir. Doğal çevremiz de ekosistemin bir parçasıdır. Doğal çevre nedir onu da açıklayalım. Doğal çevre, insan eliyle oluşmamış ve kendiliğinden meydana gelmiş olan çevreye denir. Ekosistem hayvanlar ya da bitkiler ile hava, toprak veya güneşin birbiri ile olan etkileşiminden doğar. Biz insanlar bu dengenin içine doğduğumuz için aslında nasıl bir güç ile çevreli olduğumuzun farkına varamayabiliyoruz. Ancak kurulan bu denge, doğanın mucizelerinin de en büyük kanıtlarından biri aslında.
Ekosistem çeşitleri nelerdir?
Ekosistem çeşitli halkalardan meydana gelir. Karasal ekosistem ve su ekosistem olarak iki bölümde incelenebilir. Karasal ekosistem dediğimiz orman, dağ, ova, vadi, mağara ve benzeri gibi karasal alanları kapsar. Su ekosistem ise tuzlu ya da tatlı sulardan meydana gelen ekosistemlere verilen isimdir. Örneğin denizler, bataklıklar, okyanuslar, akarsular su ekosistemine örnektir. Karasal ekosistem aynı zamanda biyom olarak da isimlendirilebilir. Yerküre, başlı başına bildiğimiz en büyük ekosistemdir. Ekosistem içindeki su ekosistemler de sulak alanları kapsar. Küçük bir su birikintisi dahi bir su ekosistemdir. Su ekosistemlerinde böcek lavraları, salyangozlar, solucanlar, bakteriler, çeşitli türde mantarlar ve benzeri canlılar yer alır. Suyun dengesini doğrudan etkilediği için virüsleri de doğal su ekolojisinin bir parçası olarak saymak mümkündür. Tüm bunları ekosistem örnekleri olarak sayabiliriz.
Ekosistemlerin belirgin özellikleri nelerdir?
Yukarıda da sözünü ettiğimiz üzere bir su birikintisi ya da bir buğday tarlası dahi ekosistemin bir parçasıdır. Ekosistemler çok geniş bölgeleri kapsar. Boyutları ne olursa olsun ekosistemin sınırları belirgindir. Genellikle birbirine komşu olan ekosistemler arasında bir geçiş bölgesi bulunabilir. Ekosistemlerde canlı ya da cansız her varlığın bir görevi ve sorumluluğu vardır. Su birikintisinden okyanuslara kadar genişleyen bir çerçevededir. Ekosistemden her hangi bir varlık eksilirse denge tamamen bozulabilir. Canlılar ekosistemin önemli parçalarıdır ancak her canlı her ekosistemin içinde yaşayamaz. Bir canlının ekosistemde yaşayabilmesi için özelliklerinin o ekosistemle tam uyumlu olması gerekir.
Ekosistem bozulursa çevreye etkileri ne olur?
Bahsettiğimiz üzere doğa, başlı başına bir denge üzerine kurulu. Ekosistemdeki bir aksaklık, çevrenin yapı ve işleyişini doğrudan etkiler. Bazı varlıklar azaldıkça, diğer varlıkların da azalmasına neden olur. Tam tersi olarak çoğalan her canlı da, o türün artması anlamına gelir. Ekosistem bozulursa ne olur sorusunun birden fazla yanıtı vardır. Bunları aşağıdaki maddelerle özetlemek mümkündür.
- Dünya coğrafyasında değişimler olur. Çünkü ekosistemin temel unsurları iklim, toprak, hava, bitki ve hayvan gibi faktörlerdir. Ekosistemde oluşan bir sorun, doğrudan etki edecektir.
- Toprağın su ve rüzgâr etkisi ile taşınması ya da çevredeki bitki örtüsünün azalması bir takım erozyonların oluşmasına neden olur. Ekosistem bozulursa erozyonların oluşması muhtemeldir.
- Ekosistem bozulursa su kaynakları azalabilir. Suların kirlenmesi ve kuruması sonucu çevredeki kullanılabilir su miktarı azalır ve böylece zincirleme tüm denge bozulmuş olur.
- Ekosistemde oluşan sorunun en olumsuz etkisini şüphesiz canlılar üzerine görüyoruz. Ekosistemdeki fiziksel ya da kimyasal şartların değişmesi canlıların yaşamasını doğrudan etkiliyor. Bazıları bozulan şartlara ayak uydurabilirken, bazıları bu değişime yenilebiliyor.
- Ekosistemin enerji üzerinde de doğrudan etkisi bulunuyor. Madenlerin azalması, su kaynaklarının azalması ya da petrolün azalması gibi durumlar enerji kısıtlamasını doğurabiliyor ve enerji azlığının başlaması pek çok sorunu da beraberinde getiriyor.